Devrilip gidiyorum işte Geride kaldın sen
Aşınmış sevdalar gibi Yıpranmış postallar gibi Lime-lime yarasız Geride kaldın sen
Kaprislerinle nazlarınla Bakışlarınla sözlerinle Tutulmayan vaatler gibi Harcanmış saatler gibi Tek başına kararsız Geride kaldın sen
Buraya kadarmış güzelim Boynumda bıraktığın diş izi Bitmez sandığın aşk denizi Buraya kadarmış
Vedalaşmak isterdim oysa Klasik bir film öyküsü gibi Ellerini tutup usulca Son bir kez öpmek isterdim Kendimi mazur gösterip Masum ve mağrur bir duruşla Her şeyi kadere yıkmak isterdim
Ne gerek var oysa Yürümeyen birtakım şeylerin Nedenlerini tartışmaktansa Asla yürümeyeceğini anlayıp Bunu hiç konuşmamak Daha bir yiğitçe değil mi
Süzülüp gidiyorum işte Bela olmadan Yoluna çıkmadan Hesap filan sormadan İncitmeden acıtmadan
Bir bileti yırtar gibi Bir kabuğu atar gibi Sıyrılıp gidiyorum işte Geride kaldın sen
Bir tren penceresinden Akıp giden bozkırın Ortasında bir kuru ağaç gibi Geride kaldın sen |